Ölünce Sevemezsem Seni
Toprağından dönsün yüzüm
Ölünce sevemezsem seni
Kan ağlasın iki gözüm
Ölünce sevemezsem seni
Hak rahmetin görmeyim
Gonca gülün dermeyim
Muradıma ermeyim
Ölünce sevemezsem seni
Yaşamak yıldızlarda
Seninle olmak istiyorum
Sevişmek hüner değil
Yanında kalmak istiyorum
Yaşamak hüner değil
Seninle ölmek istiyorum
Ben bu yerde ölsem de
Ay yüzlüm yine elde
Muhtaç olayım namerde
Ölünce sevemezsem seni
Yaşamak yıldızlarda
Seninle olmak istiyorum
Sevişmek hüner değil
Yanında kalmak istiyorum
Yaşamak hüner değil
Seninle ölmek istiyorum
Hüsnü Arkan & Rojin – Hoşgeldin
Az önce bir parçadan yola çıkarak bu çalan parçaya kadar geldim. Müzik dinlemek oldukça keyifli.. Birbirinden güzel parçalar sürüklüyor. Bir yerden alıp farklı diyar farklı düşlere götürüyor. Neyse dinleyelim..
Bugün dağların dumanı aralandı, hoşgeldin
Ah ışıklar içinde kaldım, yandım efendim
Sen bana yangın ol efendim, ben sana rüzgar
Tutuşsun gün, yansın geceler, zamanımız dar
Sen bana geç kaldın, ben sana erken
Soyunsun gün, sarsın geceler, vaktimiz varken
Bugün günlerden güzellik, sefa geldin, hoşgeldin
Ah bu yağmur yalnızlığımmış, dindim efendim
Sen bana yangın ol efendim, ben sana rüzgar
Tutuşsun gün, yansın geceler, zamanımız dar
Sen bana geç kaldın, ben sana erken
Soyunsun gün, sarsın geceler, vaktimiz varken
Bizi Hissediyorum
Bir deniz ol, bir yağmur ya da bir çöl
Bende denizde ki gemi, yağmurdaki damla, çöldeki kum olayım
Bir toprak ol, bir orman ya da bir habitat
Bende topraktaki bereket, ormandaki şifa ya da habitattaki canlı olayım.
Her göz kırptığında fırtınalar kopuyor yürek odalarımda
Her adım atışında depremler oluyor beyin hücrelerimde
Her gülümsediğinde yeniden doğuyor
Her kurduğun cümlede bizi hissediyorum.
Serdar Ortaç Ft.Otilia – Balım
Kimse sana canım cicim balım demesin, Kıskanırım seni başka biri sevmezsin
Ben gülerim bırak hayat sana gülmesin, Dudak benim başka kimse onu öpmesin
Bülent Ortaçgil & Jehan Barbur – Eylül Akşamı
Hiçbir neden yokken, ya da biz bilmezken tepemiz atmış ve konuşmuşuzdur…
Onca neden varken ve tam sırası gelmişken
Hiçbir şey yapmamış ve susmuşuzdur…
Aynı anda aynı sessiz geceye doğru içim sıkılıyor demişizdir
Aynı sabaha uyanırken kim bilir, aynı düşü görmüşüzdür
Olamaz mı? Olabilir.
29 Harfsiz Kuralsızlık
Akıl almaz olaylar, gizemler ve endişeler
Bacadan tüten ılık duman parçası, namertçe
Cam kırıkları avucunda sırılsıklam,
Çamurdan alevler için yanan gözyaşları
Dehşete kapılmış yalınayak gezen duvar
Esmer bir tas kebabı yanında ayran için sen
Fildişi çay bardağı kırılır, cansız ve acımasız
Gökyüzün neden bu kadar değişik
Indila – Dernière Danse / Son Dans
Gökyüzünü, günü ve geceyi karıştırıyorum, Rüzgarla ve yağmurla dans ediyorum
Birazcık sevgi ve balın bir damlasıyla, Dans ediyorum
Ve gürültüde koşuyorum ve korkuyorum, Bu benim sıram mı?
İşte acı geliyor, Bütün Paris’te, kendimi terk ediyorum, Ve uzağa uçuyorum
Başka Şehir Rüyası
Bu aralar tek olmayan sendin, her şey ve herkes vardı
Kafamdaki tüm düşünceleri atıp, düşündüm
Birlikte hafif serin bir havada sahilde yürüyorduk.
Asiller gibi yere bakmadan, geri gitmeyi düşünmeden
Gökyüzü, bulutlar, sen, ben, kuşlar ve diğerleri vardı.
Ne olduysa, bir anda her şey silinerek yok oldu.
Artık hiçbir yerdeydim. Sadece bulunduğum sandalyede uyuyup kalmışım.
Fark ettiğimde çok geç değildi. Biletinin saat kaçta olduğunu biliyordum.
Otuz yedi dakika vardı. Hemen kıyafetlerime aldırmadan, fırladım.
Yetişmek için çöp kovalarını deviriyor, arabaların aynalarına zarar veriyordum
Çalan korna, ani fren sesleri kulaklarımı tırmalıyordu, aldırmıyordum
Benim için hepsi birer engeldi, aşmalıyım
Saati de düşürdüm. Almak için vaktim yok, koşmalıyım.
Son yedi sekiz dakikam kaldı sanırım. Uzaktan iki otobüsü seçebildim.
İkisi de değildi. Bu olamaz. Gitmiş miydi ki?
Renksiz Rüyalarda Üçüncü Renk
Batının ilmini almak gibi, sana bakmak, sessizce…
Ünsüz düşmesi kadar etkili, sende ki bakış, gizlice…
Şafak vakti güneşi aramaktır, sensizlik, hasretle…
Renksiz rüyalarda üçüncü renktir, varlığın, düşündükçe…
Ay ışığı adını alır, parıltısı pahasına, kaybedercesine…