Bende Yürümek İstiyorum…!
BENDE YÜRÜMEK İSTİYORUM
Bende istiyorum koşmak
İstiyorum ama koşamıyorum
Biliyor musunuz ben yürüyemiyorum
Ayaklarım beni taşımıyor
Neden bilmiyorum
Ama ben koşamıyorum
Ben hep böyleydim
Koşamaz yürüyemez sadece bakardım
Bakar bakar ve tekrar bakardım koşanlara
Evimin köşesinde çapraz bir pencerem vardı
Hep orada dururdum
İzlerim sokağın buğulu halini
Renkli kazaklar giymiş çocuklar koşarlardı
Bir de o pencere parka bakardı çocuk parkına
İzlerdim izlerdim ama sadece izlerdim
Neler hissederdim bilir miydiniz
Ben en çok yürümek isterim
Yürüyüp dolaşmak isterim
Kırlarda gezinmek
Ama sadece gezinmek
Hiçbir şey düşünmeden
Kimseyi kafama takmadan yürümek isterim
Yürüyebilsem başka derdim olmazdı herhalde
Evet yürüsem param olsun olmasın
İşim olsun olmasın
Mutlu olurdum herhalde
Bilmem belki de olmazdım
Diğer insanlar gibi mutsuzluğu da tadarım
Ara sıra olur ya terk etmek istersin dünyayı
İşte belki terk etmek isterim
Kim bilir belki de
Ama yok ben yürüsem yeter bana
Evet ben yürüsem yeter bana
Bir de deniz kenarında hafiften ayaklarım suyun içinde
Suyu sıçratarak koşsam
Bilmem nasıl bir his verir
Ama güzel olurdu herhalde
Bir de unutmadan o park artık yok
Yeni bir bina için temeller atıldı
Hala yürüyemiyorum
Sadece hayallerimde
Belki bir gün diye başlıyorum her yeni güne
Ama nafile
Artık pencerenin kenarından odamı seyrediyorum
Odam da boş hemde bomboş
Sanki terk edilmiş gibi
Yalnız mı yalnızım
Bende istiyorum üç beş arkadaşım olsun
Bende istiyorum çamurlu yollarda yürümek
Bende istiyorum pantolonumun paçaları yıpransın
Evet gerçekten istiyorum
Ben top oynamak istemiyorum
Ben yüzmekte istemiyorum
Ben bisiklet sürmekte istemiyorum
Sadece yürümek istiyorum
Yalın ayak koşmak istiyorum
Bırakın camlar çiviler batsın
Bırakın canım yansın
Ama yürümek istiyorum
Benim öyle süslü hayallerim yok
Benim keyfi isteklerim de yok
Sadece yürüme arzum var
Arkadaşlar bende istiyorum
Bende yürümek istiyorum
Yazan : Haldun Öztürk 20.12.2011 20:30
Ağlamak Fısıldamakla Başlar…!
Ağlamak fısıldamakla başlar. Ağlamak Fısıldamakla Başlar Başlarsın bir işe. Girişkenlik iyidir dersin. Başlarsın uçmaya. Bırakırsın kendini. Bunun adı yeniden başlamaktır. Umutsuz bir yerden yükselmedir. İyi hissedersin kendini ve iyisindir. İşte her şey aslında böyle başlar. İnsanoğlu büyük adam olmak için ilk adımı bu şekilde atar. Ve olur da.
Bir hikayeden diğerine geçersin. Her geçişte bir şeyler katarsın kendine. Mecaz olmayan ne varsa senindir. Her şey gerçektir. Elde ettiğin kazanımları hayatının her anında kullanmaya başlarsın. Kullandıkça gelişir büyük bir doygunluğa erişirsin.
Eğer bir filiz olabiliyorsan, bir ağaçta olursun, bir ormanda…
Yok Sensin Biliyorum…!
YOK SENSİN BİLİYORUM
Ben buralardan giderken
Sen arkamdan bile bakamayacaksın
Çünkü sen
Benim olduğum yerde olmayacaksın
Hatıran ellerimde kalan son
Sözlerin dilime dolanan ilk
Bakışın aradığım tek
Dinleyişin hissetmek istediğim hep
Gözlerin bağımlılığım say
Tenin yok artık
Yalnızlığın yok artık
Olan tek şey
Senin anıların
Senin dokunuşun
En önemlisi senin sesin
Varlığın olmayan şey şimdi
Yokluğun olan her şey
Bana seni hatırlatıyor satır aralarında
Dinlemek istiyorum, duymak istiyorum
Seni bir daha görmek istiyorum
Ama yokluğun her şey
Bu evrende yok olan tek, sensin biliyorum
Yazan : Haldun Öztürk 24.09.2011 12:34
Bir Gün Gideceğini Bilseydim Eğer…!
BİR GÜN GİDECEĞİNİ BİLSEYDİM EĞER
Bilmem seninle başlar mıydım hayata öleceğimi düşünmeden
Seninle koşar mıydım kırlarda terlemeyi aldırmadan
Seninle yürür müydüm parklarda onlarca kişiyi görmeden
Seninle tırmanır mıydım ağaçlara en ince dalına kadar düşme korkusu olmadan
Seninle oturur muydum aynı sofraya kalkacağımızı hesaplamadan
Seninle bakar mıydım aynı manzaraya değişimi fark etmeden
Seninle tadar mıydık aynı elma şekerinin tadına farklı tatlar almadan
Seninle dinler miydik parkta çalan müziği konuşmayı bitirmeden
Seninle parktan çiçek koparır mıydık gül dalında güzeldir derken
Seninle sohbet eder miydik gecelere kadar yorulduğumuzu aklımıza getirmeden
Bilmem yapar mıydım bunları gideceğini bilseydim eğer
Bırakır mıydım başladığım alışkanlıkları düşünmeden
Bırakır mıydım başladığım işi yenisini bulmadan
Bırakır mıydım gittiğin yere geri geleceğini bilmeden
Bırakır mıydım elinden hiç düşeceğini hesaba katmadan
Bırakır mıydım senin gözlerine bakmayı hiç kırpmadan
Bırakır mıydım adını kısaltarak söylemeyi onlarca kez tekrarlayarak
Bırakır mıydım telefonunda çalan mesaj sesini dinlemeyi aldırmadan
Bırakır mıydım kalbimden geçen sözlerim dudaklarımdan çıksın
Bırakır mıydım kendimden önce seni dinlemeyi hesaplamadan
Bilmem yapar mıydım bunları gideceğini bilseydim eğer
Hayallerimde sana yer verir miydim?
Hayallerimde sana ait bir şeyler planlar mıydım?
Hayallerimde düşünür müydüm seni dünyada düşünecek o kadar çok şey varken
Hayallerimde bulur muydum kendimi seni ararken
Hayallerimde bulacağımı bilseydim mutluluğu kurar mıydım sensiz hayaller
Hayallerimde kalacağını bilseydim geleceğin kurar mıydım hayaller
Hayallerimde yaşatacağımı bilseydim seni hayallerle yaşardım hep
Bilmem yapar mıydım bunları gideceğini bilseydim eğer…
Yazan : Haldun Öztürk Nisan 2011
Karadeniz’deyim…!
KARADENİZ’DEYİM
Birkaç saattir
Kestane ağaçları altında bekliyordum
Bir yandan da
Dökülen yaprakları seyrediyordum
Ağaçların sıklığından
Treni görmeden sesini işitiyordum
Dalmışım bir an
Yeşillikler içinde renkli rüyalardayım
Üşüyorum hafiften
Bunalmak imkansız dolaşmaktan
Seyrederken daldığım
Manzarada ki denize doğru koşmak istedim
Ayaklarım gitmiyordu
Çakıl taşları beni sürüklüyordu derinlere
Derken
Bir balıkçı oltasını hızlıca suya bıraktı
Beklemedi hemen çekti
Koca bir balık çırpınmaya başladı
Enterasandı ama izlemek keyifliydi
Tiyatro izler gibiydi
Ama daha güzeldi
Çünkü oyuncular arasındaydınız
Sahnede sizde vardınız
Buraya gelipte oyuncu olmamak imkansızdı
Değişik duyguları hissediyor insan buralarda
Atıyor saati bir kenara
Düşünmüyor artık zamanı
Sadece düşlüyor anı
Yaşıyor hayali
Nerede oluyor bunca olay
Neredesin diye bir ses duyuyorum
Hemen cevaplıyorum o an
Usulce diyorum ki
Neredeyim Karadeniz’deyim.
Yazan : Haldun Öztürk 08.09.2011 12:37
Belki De…!
BELKİ DE
Bir kelebek misali
Bir uçurum gibi
Bir canavarın kollarında
Bir bakarsın kaybolmuş
Derken içine sinmez
Gelecek vakit düşünmezsin bile
Anlamazsın artık hiçbir şeyi
Düşünemezsin de
Aklını bile kaybetmiş olabilirsin
Fazla zıvanadan çıkmadan
Taşınırsın buralardan
Gülersin bir an
Görmedim böylesini dersin
Sonra hatırlarsın bazı anları
Vazgeçersin hemen
Sonra karar verirsin
Az önceki kelebek olmayı
Kelebekler gibi uçurumun kenarından
Endişelenmeden bırakırsın kendini
Düşmezsin ama
Yükselirsin her kanat çırpışında
Sonrada kendini bir canavarın kollarında bulursun
Ve artık film bitmiştir
Kalkar gidersin uykun gelmiştir
Yastığa başını koyduğun an uyursun
Ve film devam eder
Sabah olmuştur
Yeni uyanıyorsundur yavaş yavaş
Uyanırken bir an düşünürsün
Filmin adı neydi?
Hatırlayamazsın
Derken gün boyunca filmi yaşarsın
Üçüncü kez oynamışsındır filmde
Artık adını düşünmekten vazgeçersin
Sen bulursun filme bir isim
Artık filmin adını sen koymuşsundur
Sen yazmış, sen oynamış, ismi bile sana aittir
Artık bir sektörde daha varsındır
Sinemalarda rekor kırar filmin vardır
Derken on yedinci filmini çekmek için hazırlanıyorsundur bu sefer
Herkes seni tanıyordur artık
Ünlüsündür, ünlüler arasında
Belki de hala uyuyorsundur
Belki de hala rüya görüyorsundur.
Belki de…
Daha neler, neler…
Yazan : Haldun Öztürk 19.06.2011 19:56
Günlerin Çığlığı…!
GÜNLERİN ÇIĞLIĞI
Acılarım mutluluktan çığlıklar atarken
Günahlarım bir olup eğlenceye dalarken
Deliren kalbim hala ağlıyorken
Unuttuklarımı yüreğimden söküp ciğerlerime atıyorken
Hayatın sonunu düşünen hücrelerim yastayken
Elveda demeden gezegeni terk ediyorken
Bir şeyler söylemek için artık asırlarca beklemiyorken
Vücuda düşen alevli bir kuru yaprak parçası kadardı her şey
Acıtmıyor , yakmıyor ama hissettiriyordu
Sebepsiz içtiğim tadı olmayan rengarenk günler
Sizlere sesleniyorum
Feryadım sizedir
Yazan : Haldun Öztürk 10.08.2011 09:25
Duygu Mutasyonu…!
DUYGU MUTASYONU
Dudakla kalp arasında
Saklanmış duygular
Bir süre sonra
Gamzeler ile dolu bir gülüşten
Çalımlı bir bakışa,
Saçları ters yöne savuruşundan
İddialı bir yürüyüşe
İğneleyici sözlere dönüşür
Dönüşmez resmen mutasyona uğrar
Neden mi?
Bunu kimse bilemez, anlayamaz.
Yazan : Haldun Öztürk 05.07.2011 20:51
Yalan Ağacı…!
YALAN AĞACI
Ben bir yalan ağacıyım
Yalan söylüyorum daima
Sevdiğim halde sevmiyorum diyorum
Özlediğim halde özlemiyorum diyorum
Ben bir yalan ağacıyım
Yalana alıştım senin yanında
Kendimi unuttum her anında
Yaşıyorken bile yaşamıyorum diyorum
Artık yalan söylüyorum senin yanında
Susmak istiyorum konuşmak istemiyorum
Yalan söylemekten nefret ediyorum
Ama nedense mecbur hissediyorum
Senin yanında yalan söylüyorum
Kırmak istemiyorum
Ama nedense yalan söylüyorum
Ben bir yalan ağacıyım senin yanında
Yazan : Haldun Öztürk 04.07.2011 20.00